Sinemanın büyülü dünyası, adalet arayışının evrensel hikayeleriyle buluşuyor! 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, “Herkes İçin Adalet” temasıyla, yalnızca film tutkunlarını değil, toplumsal sorunlara duyarlı herkesi bir araya getiriyor. 22-28 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleşen festival, adaletsizliğe karşı yükselen bir ses olmayı sürdürüyor.
Bu yıl, festival kapsamında 60 seçkin yapım izleyiciyle buluşuyor. Göç, eşitsizlik, kadın hakları ve teknolojinin hukuka etkisi gibi evrensel konular, usta yönetmenlerin dokunuşlarıyla beyaz perdeye taşınıyor. Ayrıca, Akademik Program ve VisionIST etkinlikleriyle adalet ve sinema arasındaki bağ, farklı disiplinlerden uzmanların katılımıyla derinlemesine inceleniyor.
Sinema sanatının gücüyle adalet kavramını yeniden düşünmeye davet eden bu festival, adaletin yalnızca bir ideal değil, bir toplumsal gereklilik olduğunu vurguluyor. Detaylı program, ödüller ve gösterimler için yazının devamına göz atın!
Festivalin Amacı ve Teması
22 Kasım 2024 tarihinde başlayan ve 28 Kasım’a kadar devam edecek olan 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, “Herkes İçin Adalet” temasıyla sinemaseverlerle buluşuyor. Adalet arayışını sinemanın büyülü dünyasında ele almayı hedefleyen festival, yalnızca film gösterimleriyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda akademik programlar, paneller ve özel etkinliklerle çok yönlü bir platform sunuyor.
Festivalin başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, festivalin temel ilkesini şu şekilde ifade ediyor:
“Adaletsizliklere, kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın, her zaman ‘hayır’ diyen bir festival olmayı sürdüreceğiz.”
Açılış Töreni ve Ödüller
Festival, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen görkemli bir açılış töreniyle başladı. Gecede, sinema dünyasına önemli katkılarda bulunmuş isimlere onur ödülleri takdim edildi:
- Sinema Onur Ödülü: 90’dan fazla projede yer almış oyuncu ve çevirmen Füsun Demirel.
- Sinemaya Katkı Ödülü: Görüntü yönetmenliğini üstlendiği 127 filmle sinema tarihine adını yazdıran Çetin Tunca.
- Akademik Onur Ödülü: Hukuka adanmış bir kariyere sahip olan ve Yargıtay Onursal Başkanlığı yapmış Prof. Dr. Sami Selçuk.
Açılış töreninin ardından, Orson Welles’in 1963 yapımı klasik filmi “Dava” (The Trial) restore edilmiş kopyasıyla izleyiciyle buluştu. Franz Kafka’nın aynı adlı romanından uyarlanan bu başyapıt, bireyin baskıcı sistemler karşısındaki adalet arayışını etkileyici bir şekilde ele alıyor.
Festivalde Gösterilecek Film Seçkisi
Bu yılki festivalde, farklı temalara ve türlere odaklanan 60 film izleyicilerle buluşacak. Gösterimlerin yapıldığı mekanlar şunlardır:
- Kadıköy Sineması
- CineWAM Nişantaşı City’s
- İBB Beyoğlu Sineması
Festival, Altın Terazi Uzun ve Kısa Metraj Yarışmaları başta olmak üzere beş farklı bölümde geniş bir seçki sunuyor:
- Adalet Terazisi Bölümü: Göç, eşitsizlik ve kadınların toplumsal mücadelesi gibi evrensel adalet temalarını ele alan filmler.
- 4. Kuvvet Direniyor Bölümü: Medya mensuplarının doğru haber alma ve yayma hakkı için verdikleri mücadeleye odaklanan yapımlar.
- Yapay Zekânın Yeni Marifetleri Bölümü: Yapay zekanın mahkemeler ve insan hayatındaki etkilerini irdeleyen filmler.
- Klasikler Bölümü: Sinema tarihinin unutulmaz başyapıtları.
- Sıfır Noktasından: Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri: Filistinli yönetmenlerin hazırladığı 22 kısa filmden oluşan seçki.
Festivalin Toplumsal Mesajı
Festivalin direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci, adalet temalı bir festival düzenlemenin zorluklarına değinirken, şu sözleriyle festivali destekleyen herkese teşekkür etti:
“Kumbaramızda biriktirdiğimiz ve her yıl yenilerini eklediğimiz adalet dostlarımız sayesinde bu festivali gerçekleştirebiliyoruz.”
Festival, adaletin yalnızca hukuki bir kavram değil, aynı zamanda toplumsal bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, izleyicilere ve katılımcılara güçlü bir mesaj iletiyor.
Altın Terazi Yarışmaları ve Ödüller
Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması
Festivalin en dikkat çeken bölümlerinden biri olan Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması, adalet temalı 10 filmi izleyicilerle buluşturuyor. Jüri başkanlığını uluslararası sinema eleştirmeni Deborah Young üstlenirken, seçkide yer alan filmler farklı coğrafyalardan adalet arayışlarını ele alıyor. Yarışmada ödül kazanan filme 7500 Euro değerindeki Altın Terazi ödülü takdim edilecek.
Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması
Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması ise ayrımcılık ve adaletsizlik temalarını işleyen 10 kısa filmi içeriyor. Türkiye’de ilk kez gösterilecek filmler, uluslararası alanda tanınmış jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek. Kısa film yarışmasının ödülü ise 1000 Euro olarak belirlendi.
Ödüller
- Uzun Metraj Film Ödülü: 7500 Euro
- Kısa Metraj Film Ödülü: 1000 Euro
Festivalin Tematik Bölümleri
14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, adalet kavramını farklı açılardan ele alan tematik bölümleriyle sinemaseverlere derinlikli bir deneyim sunuyor. Festivalin bu yılki bölümleri, çeşitli konuları ve yaklaşımları sinema aracılığıyla izleyicilere aktarıyor.
Adalet Terazisi Bölümü
Adalet arayışını merkezine alan bu bölümde, göç, toplumsal eşitsizlik, kadınların mücadelesi ve savaş gibi evrensel sorunları ele alan filmler yer alıyor. Seçkide yer alan yapımlar, izleyicilere adalet kavramını sorgulama imkanı sunuyor.
4. Kuvvet Direniyor
Medya ve adalet ilişkisini ele alan bu bölümde, basın mensuplarının özgürlük mücadelesine odaklanan filmler gösteriliyor. Belgesel ve kurmaca türlerinden oluşan seçki, doğru haber alma ve yayma hakkının önemine dikkat çekiyor.
Yapay Zekânın Yeni Marifetleri
Teknolojinin adalet üzerindeki etkisini irdeleyen bu bölüm, yapay zekanın hukuktaki kullanım alanlarını ve yarattığı etik sorunları ele alıyor. Bu seçkide, yakın gelecekte adalet kavramının nasıl şekillenebileceğine dair öngörüler sunuluyor.
Klasikler
Sinemanın unutulmaz başyapıtlarından oluşan bu bölümde, adaletsizlik temasını geçmişten bugüne taşıyan filmler gösteriliyor. Festivalin açılış filmi “Dava” (The Trial) bu bölümün öne çıkan yapımlarından biri.
Sıfır Noktasından – Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri
Bu özel bölümde, Gazze’deki hayatı ve yaşanan adaletsizlikleri konu alan 22 kısa film yer alıyor. Filistinli yönetmenlerin projeleri, savaşın ortasında insanlık onurunun mücadelesini beyaz perdeye taşıyor.
Akademik Program ve VisionIST Etkinlikleri
Uluslararası Akademik Program
Festivalin en önemli yan etkinliklerinden biri olan Uluslararası Akademik Program, 22-29 Kasım tarihleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsü’nde düzenleniyor. Bu program, “Adil Yargılanma Hakkı” temasını hukuki, toplumsal ve kültürel açıdan ele alan 20 farklı oturumdan oluşuyor.
Programın Öne Çıkan Konuları:
- Yokluk ve Etkisizlik Girdabında Yargı Kararları
- Futbolda Disiplin Yargılamaları
- Uluslararası Hukuk Açısından Filistin
- Adil Yargılama İlkeleri
Açılış konuşmaları, festivalin Akademik Onur Ödülü sahibi Prof. Dr. Sami Selçuk ve AİHM Türkiye Yargıcı Prof. Dr. Saadet Yüksel gibi önemli isimler tarafından yapılıyor. Akademik Program, katılımcılara hukuk ve sinema arasındaki bağları derinlemesine inceleme fırsatı sunuyor.
VisionIST: Paneller ve Söyleşiler
VisionIST, dünya ve ülke gündemine dair konuları ele alan paneller ve söyleşilerle, katılımcılara eleştirel düşünme ve bilgi paylaşımı imkanı tanıyor. Bu yıl VisionIST etkinlikleri, 23-25 Kasım tarihlerinde İBB Beyoğlu Sineması’nda gerçekleşiyor ve halka açık, ücretsiz olarak sunuluyor.
Etkinliklerden Öne Çıkanlar:
- Sinemada Kadın Özgürleşmesi Paneli:
Kadınların sinema aracılığıyla ifade özgürlüğü ve ataerkil düzenle mücadelesi ele alınıyor. Moderatörlüğü Umut Tümay Arslan üstleniyor. - Cemil Ağacıkoğlu ile Ustalık Sınıfı:
Yönetmen Cemil Ağacıkoğlu, sinema serüvenini izleyicilerle paylaşıyor. - Yapay Adalet: Nesnellik mi, Çelişki mi?
Yapay zekanın hukuk sistemindeki rolü ve etik boyutları tartışılıyor. - 4. Kuvvet Direniyor Paneli:
Medya, sinema ve hukuk ilişkisi, özgürlük ve baskı çerçevesinde masaya yatırılıyor.
VisionIST, uzman konuşmacılar ve katılımcılar arasında bilgi alışverişini teşvik ederek, sinema ve hukuk ilişkisine farklı bir perspektif kazandırıyor.
14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin Sosyal ve Kültürel Etkisi
Adalet Arayışının Kültürel Yansıması
“Adalet” teması, festivalin sadece sinema dünyasında değil, toplumsal alanda da önemli bir yankı uyandırmasını sağlıyor. Festivalin Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, açılış konuşmasında bu mesajı güçlü bir şekilde vurguladı:
“Adaletsizliklere, kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın, hayır demeye devam edeceğiz.”
Savaş, eşitsizlik, kadın hakları ve göç gibi evrensel sorunlar festivalin film seçkisi ve etkinlikleriyle ele alınarak, geniş bir izleyici kitlesine ulaşıyor. Bu yaklaşımla festival, adalet arayışını yalnızca bir tema olarak değil, bir toplumsal sorumluluk olarak da üstleniyor.
Festivalin Sinema Sanatına Katkısı
Festival, hem yerel hem de uluslararası düzeyde sinema sanatına önemli bir katkı sağlıyor:
- Yerli Yapımlara Destek: Türkiye’den filmlerin uluslararası izleyiciyle buluşması sağlanıyor.
- Genç Sinemacılara Fırsatlar: Kısa film yarışmaları ve panellerle genç yönetmenlere kendilerini ifade etme imkanı sunuluyor.
- Film Endüstrisi İçin Bir Platform: Yönetmenler, yapımcılar ve oyuncuların bir araya geldiği etkinlikler, uluslararası işbirliklerine olanak tanıyor.
Toplumsal Diyalog ve Farkındalık
Festival, düzenlediği VisionIST panelleri ve akademik programlarla toplumda önemli meseleler üzerine düşünme ve tartışma fırsatı yaratıyor:
- Kadın Hakları: Sinemada kadın özgürleşmesi ve kadınların toplumsal rolleri hakkında farkındalık artırılıyor.
- Yapay Zeka ve Adalet: Teknolojinin hukuk üzerindeki etkileri derinlemesine tartışılıyor.
- Filistin Dayanışması: Gazze’den kısa filmler aracılığıyla savaşın yıkıcı etkileri ve adalet arayışı geniş kitlelere ulaştırılıyor.
Festivalin Geleceğe Yönelik Vizyonu
14 yıllık geçmişiyle festival, sinema ve adalet ilişkisini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Festival direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci’nin belirttiği gibi:
“İyi ki kumbaramızda biriktirdiğimiz ve her yıl yenilerini eklediğimiz adalet dostlarımız var. Onlar olmasa bu festivali gerçekleştirmemiz mümkün değil.”
Bu vizyon, festivalin her geçen yıl daha da büyümesini ve etkisini artırmasını sağlıyor.
14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, sinemayı adalet arayışı için güçlü bir araç olarak kullanarak, hem kültürel hem de toplumsal anlamda önemli bir boşluğu dolduruyor. Festival, sinemaseverler ve adalet savunucuları için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.